teşhis

teşhis
is., Ar. teşḫīṣ
1) Kim ve ne olduğunu anlama, tanıma, seçme
2) ed. Kişileştirme
3) tıp Tanı

Önceden koyduğu nice teşhislerin doğruluğu sonradan kaç defa sabit olmuş.

- A. Ş. Hisar
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
- <

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • teşhis etmek (veya koymak) — 1) kim ve ne olduğunu anlamak, tanımak, seçmek Acaba kendiniz hakkında siz ne teşhis koymuş ve son olarak ne hüküm vermiştiniz? A. Ş. Hisar 2) elde bulunan verilere, belgelere göre bir durumun sebeplerini, niteliklerini tespit etmek 3) tıp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teşhîs etmek — 1. ayırt etmek. 2. tanı koymak. ♦ teşhîs olunmak. ayırt edilmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • teşhîs — (A.) [ ﺺﻴﺨﺸﺕ ] 1. ayırt etme. 2. kişilik kazandırma. 3. tanı …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TEŞHİS — Şahıslandırma. Şekil ve suret verme. Seçme, ayırma, ne olduğunu anlama. Tanıma. * Hastalığın ne olduğunu anlayıp bilmek. * Edb: Canlılandırmak, suretlendirmek. * Eşyaya şahsiyet vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • teşhis ve intak — is., ed. Cansızları canlandırma ve konuşmayan varlıkları konuşturma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teşhîs edilmek — 1. ayırt edilmek. 2. tanı konulmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • elektroradyoloji — is., tıp, Fr. électroradiologie Hastalıkların teşhis ve tedavi edilmesinde elektrik ışınlarının uygulanmasını öngören tıp dalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hekim — is., Ar. ḥakīm İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları ilaçlarla veya bazı araçlarla tedavi eden kimse, doktor, tabip Hekim, ebenin kendi odasına geleceğini sandıysa doğru çıkmadı. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler hekimbaşı başhekim Lokman hekim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hikâye — is., Ar. ḥikāye 1) Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi. R. N. Güntekin 2) Aslı olmayan söz, olay Anlattıkları hep hikâye idi. 3) ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • intak — is., esk., Ar. inṭāḳ 1) Konuşturma söyletme 2) ed. Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme Birleşik Sözler teşhis ve intak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”