- tezyif
- is., esk., Ar. tezyīf
1) Bir şeyi değersiz, adi, bayağı, aşağılık göstermeye çalışma, küçültmek isteme2) Alay etme, eğlenmeAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tezyif etmek — 1) aşağılamak Muhayyel bir ati namına geçmişte millî ve güzel ne varsa hepsinin tahrip ve tezyif edildiğini gördük. A. Ş. Hisar 2) alay etmek, eğlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEZYİF — Çürütmek. Küçük düşürmek. Eğlenmek, alaya almak. * Bir şeyin dışını tezyin ve tanzim edip, içini fena yapmak. Kötü ayar etmek. * Tahkir etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşağısamak — i Bir kimseyi veya bir şeyi aşağılık ve değersiz göstermek, hafife almak, hafifsemek, tezyif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezyifkâr — sf., esk., Ar. tezyīf + Far. kār Aşağılayıcı, adi, kötü, bayağı Şimdi bana bu tezyifkâr türküyü söyleterek hıncını çıkartıyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÜFR-İ İNKÂRÎ — Aslâ Cenab ı Hakk ı tanımayıp, İslâmiyet hakikatlarını ikrar ve tasdik etmemektir. (Evet küfr, mevcudatın kıymetini ıskat ve mânasızlıkla ittiham ettiğinden; bütün kâinata karşı bir tahkir ve mevcudat âyinelerinde cilve i esmayı inkâr olduğundan; … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜZEYYİF — Eğlenen, tezyif eden, hakaret ve alay eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİRK — En büyük günah olan Allah a (C.C.) ortak kabul etmek. Allah tan (C.C.) ümidini keserek başkasından meded beklemek. (Şirkin mânası mutlak küfürdür.) (Politeizm)(Evet, küfür mevcudatın kıymetini ıskat ve mânasızlıkla ittiham ettiğinden bütün… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük