- tıkamak
- -e, nsz
1) Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
Camına vurdular, açtı, Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı.
- S. F. Abasıyanık2) -i Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.