gözü bağlılık — is., ğı Gözü bağlı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
MERBUTİYYET — Bağlılık. Mensub oluş. Mensubiyyet. Eklilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAALLUK — Bağlılık. Münasebet. Alâkalı oluş. Ait olma. * Dünya alâkası. * Sevme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Ahde vefa — Söze bağlılık, sözleşmeye bağlılık … Hukuk Sözlüğü
akademicilik — is., ği Resim veya heykel çalışmasında kurallara bağlılık … Çağatay Osmanlı Sözlük
âşık — sf., kı, ğı, Ar. ˁāşiḳ 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun (kimse) 2) is. Sevişen bir çiftten kadına oranla genellikle erkeğe verilen ad 3) is. Halk ozanı Dinleyin âşıklar benim sözümü / Felek yaktı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşk — is., Ar. ˁaşḳ Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi Gönlüm düştü bu sevdaya / Gel gör beni aşk neyledi. Yunus Emre Birleşik Sözler aşkmerdiveni aşk olsun ilanıaşk karşılıksız aşk yasak aşk … Çağatay Osmanlı Sözlük
Atatürkçülük — is., ğü, öz. 1) Atatürk ün düşünce ve uygulamalarından kaynaklanan, Türk Devleti nin bağımsızlık ve bütünlüğünü, millî egemenliğini, kişi özgürlüğünü, çağdaş olmayı amaçlayan, akla, bilime ve gerçeğe dayanan, evrensel ağırlıklı, geleceğe yönelik … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağıntı — is. 1) Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ 2) fel. Görelik 3) mat. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik Bir dairenin r yarı çapı ile alanı arasında şöyle bir bağıntı vardır … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlılaşım — is., biy. 1) Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon 2) fel. İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı … Çağatay Osmanlı Sözlük