- toz şeker
- is.
Ufak billur biçiminde şeker
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şeker — is., Far. şeker 1) Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toz — is. 1) Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak Bu talihsiz taşra kentinde, yolun iki yanındaki yeşilleri tozdan yitmiş ağaçlara bakmak insanı daha bir yalnız kalmışlık duygusu içinde bırakıyor. R. N. Güntekin 2) Çok küçük parçacıklara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çay kaşığı — is. Kahve yaparken, ilaç içerken veya çaya toz şeker koyarken ölçek olarak kullanılan ve şekeri karıştırmaya yarayan küçük kaşık … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş buğdayı — is. 1) Çocuk ilk dişini çıkardığında kaynatılıp üzerine toz şeker ile dövülmüş ceviz vb. ekilerek yakınlara dağıtılan buğday 2) Bu sebeple yapılan tören … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzatmak — nsz 1) Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak Saç uzatmak. Tırnak uzatmak. 2) i Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar. M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şekerleme — is. 1) Şekerlemek işi 2) Toz şekerin içine meyve özleri konduktan sonra kaynatılmasıyla yapılan her türlü şeker Cevahir, şekerleme, kitapçı camekânları önünde tevakkuf ede ede yürüyordum. Y. K. Beyatlı 3) mec. Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük