- toz toprak
- is., -ğı
Toz ve toprak yığını
... yere dökülmüş küçük mozaikler gibi toz toprağın içinde sönüp sönüp parlıyor.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... yere dökülmüş küçük mozaikler gibi toz toprağın içinde sönüp sönüp parlıyor.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
toprak — is., ğı 1) Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2) sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toz — is. 1) Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak Bu talihsiz taşra kentinde, yolun iki yanındaki yeşilleri tozdan yitmiş ağaçlara bakmak insanı daha bir yalnız kalmışlık duygusu içinde bırakıyor. R. N. Güntekin 2) Çok küçük parçacıklara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TETERRÜB — Toz toprak içinde kalma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZAZ — Ufak taş. * Döşek üstünde olan toprak. * Toz toprak bulaşmaz nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
berbat — sf., Far. berbād 1) Kötü Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer. M. A. Ersoy 2) Bozuk Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor. S. M. Alus 3) Çirkin, beğenilmeyen Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur. B … Çağatay Osmanlı Sözlük
süpürmek — i 1) Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek Dükkânların önünü çocuklar süpürür. S. F. Abasıyanık 2) mec. Çıkarıp atmak, kovmak Yanında binlerce kurbanlık ile /… … Çağatay Osmanlı Sözlük
GERD — f. Baht, talih. Fayda. * Toz, toprak. * Hüzün, keder, gam, tasa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GERD-ÂLÛD — f. Toz toprak içinde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GİRD-ALUD — f. Toz toprak içinde kalmış, toza bulanmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂK-SAR — f. Toz toprak içinde kalmış. Perişan hâlli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük