tuhaf — tùhāf prid. <indekl.> DEFINICIJA reg. 1. koji je čudan; nastran, neobičan 2. koji je utučen; neraspoložen ETIMOLOGIJA tur. tuhaf, tuhaflı ← arap. tuḥāf … Hrvatski jezični portal
tühaf — sif. <ər.> 1. Qəribə, görünməmiş, anlaşılmaz. Tühaf hərəkət. Tühaf iş. – <Rüstəm bəy> bir iki addım getməmiş tühaf bir mənzərəyə təsadüf etdi. Ç.. 2. Gülünc, güldürücü, məzhəkəli, əyləncəli. Tühaf iş. Tühaf söhbətlər … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
tuhaf olmak — 1) (bir) garip, alışılmamış olmak Hatta onun başına gelen şeyler de ekseriya böyle tuhaf olurmuş. A. Ş. Hisar 2) mec. (bir) şaşırmak, ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuhaf — (A.) [ ﻒﺤﺕ ] 1. ilginç. 2. hediyeler. 3. gülünç … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TUHAF — (Tuhfe. C.) Hediyeler. * Münâsebetsiz hâl. * Eğlenceli, gülünç. * Garip iş veya şey. * Hoşa giden ve az bulunur şeyler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALE-L-ACAİB — Tuhaf şey, şaşılacak şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ecir — tuhaf, acayip, sabır … Beypazari ağzindan sözcükler
Leyla Erbil — im März 2008 Leyla Erbil (* 1931 in Istanbul) ist eine türkische Schriftstellerin. Inhaltsverzeichnis 1 Leben … Deutsch Wikipedia
acube — is., Ar. uˁcūbe 1) Tuhaf kimse Mahallede acubelerin diline düşmekten korkuyorum. P. Safa 2) Tuhaf, alışılmadık, garip şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
grotesk — is., Fr. grotesque 1) Eski Çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme üslubu 2) tiy. Kaba gülünçlüklerden, tuhaf ve olmayacak şakalaşmalardan yararlanan, karşıt görüntüleri, bağdaşmaz durumları şaşırtıcı biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük