türedi

türedi
sf.
1) Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı

Attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi.

- M. Ş. Esendal
2) Nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan

Ama bu türedi akımları sevmemekle kalmaz...

- A. Ş. Hisar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • Levofloxacin — Systematic (IUPAC) name (S) 7 fluoro 6 (4 methylpiperazin 1 yl) 10 oxo 4 thia 1 azatricyclo[7.3.1.05,13] trideca 5(13),6,8,11 tetraene 11 carboxylic acid …   Wikipedia

  • adi — sf., Ar. ˁādī 1) Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Aşağılık, bayağı, alçak Bunlar çok adi ve fena… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çapulculuk — is., ğu Çapulcunun yaptığı iş veya davranış Birçok geçit yerlerinde eşkıyalık, yol yağmacılığı, çapulculuk türedi. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıtırbom — sf. Türedi, ehliyetsiz Seksenli yılların çıtırbom yayıncıları, ne türden bir kültürsüzleştirmeye hizmet ettiklerini acaba biliyorlar mı? A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapı kulu — is., tar. Osmanlılarda, devletten ödenek alan, sürekli görev yapan atlı ve yaya askerlerden oluşan teşkilat Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kökten sürme — sf. Niteliğini soydan almış, türedi olmayan, soylu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sonradan görme — is. Sonradan görmüş Hayri nin attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sonradan görme, gâvurdan dönme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • veraset — is., biy., Ar. verāṣet 1) Kalıtım 2) huk. Mirasta hak sahibi olma Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti. T. Buğra Birleşik Sözler veraset ilamı veraset ve intikal vergisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerden bitme — sf. 1) Kısa boylu, yerden yapma 2) Türedi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zıpçıktı — is. 1) Görgüsüz, fırsatçı kimse Bu kadar milyon nasıl olur da bu eğlenceler zıpçıktısına milyonlar yağdırır? F. R. Atay 2) sf. Türedi Bu devir kâtipliğin itibardan düştüğü devirdir; halk arasında sünepe kâtip, zıpçıktı kâtip gibi tabirler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”