- bahsetmek
- -den, -der, Ar. baḥṣ + T. etmek
Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak
O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bahşetmek — i, e, der, Far. baḫş + T. etmek Karşılıksız olarak vermek, bağışlamak, sunmak Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahsetmek — bir konu üzerinde söz söylemek; konuşmak; sözünü etmek … Hukuk Sözlüğü
bahşetmek — bağışlamak; sunmak; eriştirmek; vermek … Hukuk Sözlüğü
bahis — is., hsi, Ar. baḥṣ 1) Üzerinde konuşulan şey, konu Bu bahisleri bırakalım artık. P. Safa 2) Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma 3) esk. Bir kitabın bölümlerinden her biri Birinci bahis.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahsetme — is. Bahsetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahşetme — is. Bahşetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuşma — is. 1) Konuşmak işi Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya başladı. M. Ş. Esendal 2) Görüşme, danışma, müzakere 3) Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temas etmek — 1) (bir şeye) dokunmak, değmek Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı. Ö. Seyfettin 2) (bir şeye) değinmek, sözünü etmek, bahsetmek Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik. Y … Çağatay Osmanlı Sözlük
âdet olmak — 1) öteden beri yapılır olmak Paranın üstüne oturmak da biraz tatsız bir âdet olmuştu. B. Felek 2) bir şey gelenek durumuna gelmiş olmak Macarlardan her söz geçişte, kardeş millet diye bahsetmek, bizde âdet bile olmuştur. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa (veya kafayı veya kafasını) dinlemek — 1) zihni yoran sorunlardan uzak kalmak 2) sessiz, sakin kalmak Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman... S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük