- umursamaz
- sf.
Umursamayan, aldırış etmeyen
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mehel almaz — umursamaz … Beypazari ağzindan sözcükler
lakayıt — sf., ydı, Ar. lāḳayd 1) İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı. S. F. Abasıyanık 2) zf. İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşvermiş — sf. Aldırmaz, umursamaz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
duygusuz — sf. 1) Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz Alığa döndüm, bir çuval pamuk kadar duygusuzum. A. Gündüz 2) Katı yürekli, umursamaz, hissiz Sakin hatta donuk, bütün durumlarda duygusuz görünür o... T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
fütursuz — sf. Çekinmez, umursamaz Bu kadar fütursuz bir kitleyi ne diye aşağı görüyoruz? Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
geniş — sf. 1) Eni çok olan, enli, vâsi Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu. P. Safa 2) Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi. O. C. Kaygılı 3) Bol (elbise) 4) Kapsamı büyük … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayıtsız — sf. 1) Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan 2) Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı. H. E. Adıvar 3) mec. Bir şarta bağlı olmayan Birleşik Sözler kayıtsız şartsız Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
umursamazca — zf. Umursamaz bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurdumduymaz — sf. Anladığı hâlde anlamamış gibi davranan, umursamaz, aldırmaz, aldırışsız, duygusuz ... ne saygısız, ne vurdumduymaz misafirdi bunlar... H. R. Gürpınar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vurdumduymaz kör ayvaz vurdumduymaz kör ayvaz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayıtsız olmak — 1) kaydedilmemiş veya yazıya geçirilmemiş olmak 2) mec. ilgisiz, umursamaz, önem vermeyen durumda bulunmak Ev sahipleri misafirlerini tanıştırmakta pek kayıtsız olduklarından ben kendimi kıza tanıttım. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük