- usluluk
- is., -ğu
Uslu olma durumu
Bir kavga çıkarırlar, kan bile dökebilirlerdi. Ancak nedense uslulukları tuttu.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir kavga çıkarırlar, kan bile dökebilirlerdi. Ancak nedense uslulukları tuttu.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
EDEB — Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ. * Ist: Sünnet i Resul e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve i râsiha i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEMKİN — Ağır başlılık, usluluk. * Ölçülü hareket sâhibi. * Vakar, izzet. İktidar, kudret. * Birini bir şeye muktedir kılmak. * Kararsızlıktan kurtulup huzur ve sükuna mazhar olmak. * Tedbir, ihtiyat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
edeb — iyi terbiye; naziklik; usluluk … Hukuk Sözlüğü