uygulamalı

uygulamalı
sf.
Yalnız düşünce alanında kalmayıp işe dönüşen, kılgılı, tatbikî, pratik, amelî, kuramsal karşıtı
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • uygulamalı dil bilimi — is., db. Dil biliminin uygulamalı araştırmaya yönelik bilim dalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygulamalı bilimler — is., ç. Uygulamaya ağırlık veren bilim dalları …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygulamalı ruh bilimi — is., ruh b. Ruh biliminin insan üzerinde gerçekleştirmeye yönelik psikolojik araştırmalarını konu alan bilim dalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygulamalı toplum bilimi — is., top. b. Toplum biliminin uygulamaya yönelik araştırma dalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… …   Wikipedia

  • amelî — sf., Ar. ˁamelī 1) Uygulamalı Bir sanatı amelî olarak öğrenmek. 2) İş bakımından, işçe Bunun amelî bir değeri yok. 3) Elverişli, kolay, uygun, kestirme En amelî usul. Amelî bir çare …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çevre bilimleri — is., ç. Çeşitli bilim dallarını içerisinde toplayan, insan doğa ilişkilerini ve çevre sorunlarını inceleyen, uygulamalı ve disiplinler arası bilimler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil bilimi — is. Dillerin yapısını, gelişmesini, dünyada yayılmasını ve aralarındaki ilişkileri ses, biçim, anlam ve cümle bilgisi bakımından genel veya karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim, lisaniyat, lengüistik, filoloji Birleşik Sözler art zamanlı dil… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istatistik — is., ği, Fr. statistique 1) Bir sonuç çıkarmak için verileri yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayımlama (I) İstatistikler gösteriyor ki sahada en çok alkışlanan oyuncu kalecilerdir. H. Taner 2) İlkelerini olasılık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”