uyruk

uyruk
is., -ğu, huk.
1) Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa
2) mec. Bir kimsenin etkisi altında olma durumu, körü körüne bağlanma, gözü kapalı inanma
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • uyruk — bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma durumu, tebaa …   Hukuk Sözlüğü

  • tebaa — uyruk; bir devletin hükmü altında bulunan kimseler …   Hukuk Sözlüğü

  • şeflik — is., ği 1) Şef olma durumu Biraz önce şeflik taslayan biraz sonra uysal bir uyruk olur. H. Taner 2) Şefin çalıştığı daire İstasyon şefliği …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tabiiyet — is., ti, esk., Ar. tābiˁiyyet 1) Bir şeye veya bir kimseye bağlı olma, bağımlılık, bağlılık 2) Uyruk Fransız tabiiyetine girivermişler o zaman. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tebaa — is., huk., esk., Ar. tebaˁa Uyruk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uyrukluk — is., ğu Bir kimsenin bir devlete uyruk olma durumu, tabiiyet Bu adamın uyrukluğu anlaşılamadı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tâbiiyyet — (A.) [ ﺖﻴﻌﺑﺎﺕ ] uyruk …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • tebaa — (A.) [ ﻪﻌﺒﺕ ] uyruk, teba …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”