- uzaklaştırma
- is.
Uzaklaştırmak işi
Okuldan uzaklaştırma cezasının da bir anlamı kalmamıştı artık benim için.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Okuldan uzaklaştırma cezasının da bir anlamı kalmamıştı artık benim için.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEB'İD — Uzaklaştırma. Bir yerden bir yere sürme, kovma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBDAD — Uzaklaştırma, teb id. * Bir şeyi uzatma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İMATA — Uzaklaştırma yahut uzaklaştırılma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARD — Sürme, kovma, uzaklaştırma. * Mektebden veya vazifeden uzaklaştırma. Hizmetten çıkarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açığa alma — is. Bir görevliyi geçici bir süre işten uzaklaştırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
aforoz — is., din b., Rum. 1) Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası Manastırdan kaçalı, papanın aforozuna uğrayalı on beş yıl oluyor. H. E. Adıvar 2) mec. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip uzaklaştırma, toplum dışılama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
germe — is. 1) Germek işi 2) sp. Birbirine yaklaşık bükülü vücut bölümlerini, gerici kasların çalışmasıyla birbirinden iyice uzaklaştırma, bükme karşıtı 3) hlk. Bir yeri bölmek, sınırı belli etmek için yapılan tahta perde … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş bıraktırımı — is. İşverenin işçileri topluca işten uzaklaştırma veya işten çıkarma kararı, lokavt … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenkil — is., esk., Ar. tenḳīl 1) Uzaklaştırma 2) Herkese örnek olacak bir ceza verme 3) Düşman veya zararlı kimseleri topluca ortadan kaldırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
def' — (A.) [ ﻊﻓد ] uzaklaştırma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü