üretici alan — is. Maddi refahın yaratılması, dağılımı ve değişimi konularını kapsayan ekonomik etkinliklerin tümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
üretici olmayan alan — is. Sonucunda maddi ürünlerin değil, hizmetlerin doğduğu etkinlikleri kapsayan üretim alanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÜFE — * ÜRetici Fiyatlari Endeksi (International » Turkish) … Abbreviations dictionary
alan — is. 1) Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha 2) Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran 3) Yüz ölçümü 4) Eski Roma da açık hava gösterisi yapılan geniş yer 5) mec. Bir çalışma çevresi Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için … Çağatay Osmanlı Sözlük
aracı — is. 1) Ara bulucu 2) Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt 3) ekon. İki şey arasında, bağlantı kuran kimse, vasıta 4) ekon. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fizyokrat — sf., Fr. physiocrate XVIII. yüzyılda ortaya çıkan, tarım emeğinin üretici emek olduğunu ve yalnızca bu emeğin değeri yarattığını ileri süren ekonomi görüşünü savunan … Çağatay Osmanlı Sözlük
müstahsil — sf., esk., Ar. mustaḥṣil Üretici … Çağatay Osmanlı Sözlük
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
prodüktör — is., sin., TV, Fr. producteur 1) Yapımcı 2) tic. Üretici … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüketici — is. 1) Mal ve hizmetlerden yararlanan, satın alıp kullanan, tüketen kimse, yoğaltıcı, müstehlik, üretici karşıtı Devlet tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır. Anayasa 2) sf., mec. Bitiren, mahveden Birleşik Sözler tüketici sayacı … Çağatay Osmanlı Sözlük