- üst tarafı
- is.
Sonucu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taraf — is., Ar. ṭaraf 1) Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat... R. H. Karay 2) Yön, yan, doğrultu Deniz tarafındaki çayırdan bir sürü koyun geçiyor. M. Ş. Esendal 3) Yöre, yer Üsküdar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siren — 1. is., Fr. sirène İtfaiye, cankurtaran ve polis araçlarında bulunan, tiz ses çıkaran uyarıcı alet, canavar düdüğü 2. is., Fr. sirène Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı … Çağatay Osmanlı Sözlük
mantar — is., bit. b., Rum. 1) Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel bitkilerin genel adı (Fungi) Çayır mantarı. 2) Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüpü — tepe, insanın başının üst tarafı I, 309; II, 79; III, 216 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
AZBA' — (Zab . C.) Kolun yukarı kısmı, dirseğin üst tarafı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BINGILDAK — Yeni doğmuş olan çocuğun kafasının üst tarafı. Bu kısım yumuşaktır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BÂLÂHÂNE — f. Çatı, evin en üst tarafı. Tavan arası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GÜNBED — f. Kümbet, kubbe, üst tarafı yuvarlak şekilde olan bina veya çıkıntı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA-FEVK — Üstünü. Üstün olanı. * Bir şeyin üstü, üst tarafı. Ba … Yeni Lügat Türkçe Sözlük