Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vakif — vákif m DEFINICIJA reg. pov. osnivač vakufa, zaklade; zakladnik, zavještač, donator ETIMOLOGIJA tur. vȃkif ← arap … Hrvatski jezični portal
vakıf — is., kfı, Ar. vaḳf 1) Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para 2) Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Vakif — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. Vakıf peut désigner : Vakif, mot turc désignant un Waqf ; Vakif, village arménien dans le sud est de la Turquie. Catégorie : Homonymie … Wikipédia en Français
Vakıf — Haseki Hürrem Sultan Vakfiyesi, 1. Textseite der Stiftungsurkunde (waqfiyya) des Takiyyat Haseki Hürrem Sultan Komplexes in Jerusalem von AH 964 / AD 1556–7 Waqf (arabisch وقف fromme Stiftung, plural Awqāf … Deutsch Wikipedia
Vakif (Turquie) — Vakif (tr) Vakıflı Köyü, (hy) Վաքիֆ … Wikipédia en Français
Vakıf (Tavas) — Vakıf Hilfe zu Wappen … Deutsch Wikipedia
vakıf kurmak — belli bir hizmeti görmek için vakıf oluşturmak Siyasi partiler vakıf kuramazlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
vâkıf olmak — bilmek, öğrenmek Bu dünya ahvaline pek vâkıf olmayan cahillerin gönlünde de aynı üzüntü ve merak var. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
VÂKIF-I AHVAL — Durumdan haberli olan, işlere vâkıf bulunan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vâkıf — (A.) [ ﻒﻗاو ] 1. vakfeden. 2. anlamak, bilmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
