- vasıta hâli
- is., dbl.
Adın belirttiği nesnenin vasıta olarak kullanıldığını, fiile vasıta olduğunu belirtmek için kullanılan hâl
Hilmi Ağa, teknesiyle yorgana vurdu bir tarafa fırlattı.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hilmi Ağa, teknesiyle yorgana vurdu bir tarafa fırlattı.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vasıta — is., Ar. vāsiṭa 1) Araç Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk 2) Aracı Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük