vikaye

vikaye
is., esk., Ar. viḳāye
Koruma
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • vikâye — (A.) [ ﻪیﺎﻗو ] koruma. ♦ vikâye etmek korumak, esirgemek, kayırmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • VİKAYE — Koruma. Koruyuculuk. Sahib olma. Arka çıkma. Kayırma. * Tıb: Herhangi bir hastalık için önleyici tedbir alma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • vikaye — koruma …   Hukuk Sözlüğü

  • vikaye etmek — korumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • VÂKÎ — (Vikaye. den) Saklayan, koruyan, vikaye eden, esirgeyen. * Önleyici tedbir veya ilaç …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • esirgeme — is. Esirgemek işi, koruma, himaye, vikaye …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esirgemek — i, den 1) Korumak, himaye etmek, vikaye etmek Senin genç, temiz ve fedakâr ruhunu bu felaketten esirgemek isterim. H. C. Yalçın 2) Bir şeyi yapmaktan veya vermekten kaçınmak Hemşiremden esirgediğiniz şeyi ben kabul edecek kadar alçalmadım. A.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • korumak — i, den 1) Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. O. S. Orhon 2) Güçlü bir kimse veya kuruluş,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FITRÎ — Doğuştan, yaradılıştan, fıtrata âit ve müteallik. Hayat kanunlarına uygun.(Evet Hz. Muhammed in (A.S.M.) getirdiği şeriatın hakaikı, fıtratın kanunlarındaki müvazeneyi muhafaza etmiştir. İçtimaiyatın râbıtalarına lâzım gelen münasebetleri ihlâl… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”