- vurdurmak
- -i
1) Vurmasına yol açmak
Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum.
- F. R. Atay2) Vurmasını sağlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kellesini vurdurmak — öldürtmek Atı kimin evinde, kimin elinde bulursa onun kellesini vurduracakmış. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokıtmak — vurdurmak, dövdürmek; dokutmak, II, 308 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
alet — is., Ar. ālet 1) Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne 2) Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay… … Çağatay Osmanlı Sözlük
davul — is., müz., Ar. ṭabl Büyük ve enlice bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, tokmak ve değnekle çalınan çalgı, bateri Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay Birleşik Sözler davultozu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğneletmek — i İğne vurdurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıplatmak — i, e Kalıba vurdurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelle — is., Far. kelle 1) Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı 2) Ekinlerde başak 3) Külçe biçimindeki şeker Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor. A. İlhan 4) tkz. Baş, kafa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kelle götürmek kelle koşturmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
susturmak — i 1) Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay 2) Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurdurma — is. Vurdurmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikarlatmak — eyerletmek, ata takım vurdurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük