- yabancı
- sf.
1) Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi
Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok.
- R. E. Ünaydın2) Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özgeBen, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi çıkarmadım.
- M. Ş. Esendal3) Tanınmayan, bilinmeyen, yadYabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı.
- Y. Z. Ortaç4) Aynı türden, aynı çeşitten olmayanYağın içinde yabancı maddeler var.
5) Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayanBu uygulamanın yabancısıyım.
6) Belli bir yere veya kimseye özgü olmayanYabancı arabalar buraya park edemez.
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.