kurşun yağdırmak — çok sayıda kurşun atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateş yağdırmak — 1) ateşli silahlarla aralıksız mermi atmak 2) mec. çevresindekilere ağır sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yagıtmak — yağdırmak II, 316 düşmanlık etmek, III, 53bkz: yagılamak, yaguşmak yağız, kızıl ile kara aras ı renk III, 10 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yagturmak — yağdırmak III, 95 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun — is., kim. 1) Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb) 2) sf. Bu elementten yapılmış Kurşun boru. 3) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağdırma — is. Yağdırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
oklamak — ok yağdırmak. çok atmak; bir tarafa fırlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karlatmak — kar yağdırmak II, 347 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini