yağdırmak

yağdırmak
-i
1) Yağmasını sağlamak
2) nsz Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak

Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak.

3) nsz Vermek, söylemek

Cemal Paşa, çılgın, Adana'ya, Afyon'a şiddetle emirler yağdırıyordu.

- F. R. Atay
4) -e, nsz, mec. Bol miktarda vermek, sağlamak

Bu fabrika piyasaya kumaş yağdırdı.

5) nsz, mec. Çok sayıda ortaya koymak, sürmek

Çorbada tuzum bulunsun diyen para, eşya yağdırmıştı.

- T. Buğra

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kurşun yağdırmak — çok sayıda kurşun atmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ateş yağdırmak — 1) ateşli silahlarla aralıksız mermi atmak 2) mec. çevresindekilere ağır sözler söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yagıtmak — yağdırmak II, 316 düşmanlık etmek, III, 53bkz: yagılamak, yaguşmak yağız, kızıl ile kara aras ı renk III, 10 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yagturmak — yağdırmak III, 95 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurşun — is., kim. 1) Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb) 2) sf. Bu elementten yapılmış Kurşun boru. 3) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağdırma — is. Yağdırmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oklamak — ok yağdırmak. çok atmak; bir tarafa fırlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karlatmak — kar yağdırmak II, 347 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”