yağlamak

yağlamak
-i
1) Yağ sürmek
2) tek. Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek
3) argo Dalkavukça övmek, yağ çekmek
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yaglamak — yağlamak III, 308, 319 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tabanları yağlamak — alay 1) uzak bir yere yayan gitmeye hazırlanmak 2) hızlıca koşmak, kaçmak En iyisi, çantayı da tabancayı da atıp tabanları yağlamaktı. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • maylamak — yağlamak, semirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağlamışı — yağlamak fi li, moğullarda ilk evvel bir deli kanlının şikyare gitdiyi vakit büyük parmağını yağ ile sürerler ve buna sağlamış tâbir ederler …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SAFD — Yağlamak. * Sağlamlaştırmak, muhkem etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bezirlemek — i Bezir yağı ile yağlamak, bezir yağı sürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gres pompası — is. Makine aksamını gresle yağlamak için kullanılan pompa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • silindir yağı — is. Yüksek viskoziteli ve parlama noktası yüksek olan, buhar makinelerinin valf ve silindirlerini yağlamak amacıyla kullanılan bir yağlama yağı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taban — 1. is. 1) Ayağın alt yüzü, aya 2) Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı 3) Ayakkabının alt bölümü 4) Kaide 5) Bir şeyin en alt bölümü 6) Değerlendirmede en alt derece 7) Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağlama — is. 1) Yağlamak işi 2) hlk. Küçük tabak büyüklüğünde açılan yufkaların tavada pişirilmesinden sonra aralarına kıymalı iç konulup üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek hazırlanan bir yemek Birleşik Sözler yağlama yağı yağlama yıkama …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”