yakalı kamçılılar — is., ç., hay. b. Denizlerde veya tatlı sularda yaşayan kamçılı, bir hücreli hayvanlar familyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
Camopi — 3° 09′ 56″ N 52° 20′ 28″ W / 3.165524, 52.341099 … Wikipédia en Français
gömlek — is., ği 1) Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. S. F. Abasıyanık 2) Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gömlekli — sf. Gömleği olan Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamçılı — sf. 1) Kamçısı olan 2) mec. Zor kullanan Birleşik Sözler yakalı kamçılılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanadiyen — is., Fr. canadienne 1) Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket 2) Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapaniçe — is., esk. Padişah ve yüksek rütbeli din ve devlet görevlilerinin giydiği kolsuz, geniş yakalı kürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
setre — is., esk., Ar. setre Düz yakalı, önü ilikli bir tür ceket Müdür Bey, senelerden beri giymediği sırmalı setresini, kılıcını sandıktan çıkardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
smokin — is., Fr. smoking Özel günlerde erkeklerin giydiği önü açık, ceketi genellikle ipek yakalı takım giysi Köylerinde akşamları smokin giyen İngiliz Yahudisi muhtarlık eder. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
HIRVANÎ — Tar: Düz yakalı önü ilikli bir çeşit elbisedir. Şehzade Abdülmecid in okumağa başlamasından dolayı yapılan törende, yakınlarının bu elbiseyi giymeleri istenmiş ve bu husus, devletin resmi gazetesi olan Takvim i Vekayi de tebliğ edilmişti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük