yansıtıcı

yansıtıcı
is.
Işık, ses, görüntü vb.ni geri göndermek, yansımasını sağlamak amacıyla kullanılan araç, yansıtaç, reflektör

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • akis — is., ksi, Ar. ˁaks 1) Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. Y. K. Beyatlı 2) Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi Mehtap, iri güller ve senin en… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışık çanağı — is., tiy. Sahneyi aydınlatmak için değişik açılardan ışığın gelmesini sağlayan çukur madenî yansıtıcı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • reflektör — is., Fr. réflecteur Yansıtıcı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansıma — is. 1) Yansımak işi Balkon penceresinden dolan ışık, ak saçlarından süt mavisi yansımalar yapıyor. A. İlhan 2) Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme, inikâs Durgun denizler yıldızların yansımasıyla yıldızlandı. Halikarnas… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansımak — nsz 1) Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirmek, aksetmek Düz ve parlak yüzeylere çarpan ışık yansır. 2) Yer almak Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir. Halikarnas… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansıtaç — is., cı Yansıtıcı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yansıtıcılık — is., ğı Yansıtıcı olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”