- yaptırma
- is.
Yaptırmak işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
demetletiş — is. Demet yaptırma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
İngiliz siyaseti — is. Soğukkanlılık ve kurnazlıkla bir işi yapma veya yaptırma … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazaklık — is., ğı Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
otorite — is., Fr. autorité 1) Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir. F. R. Atay 2) Siyasi veya idari güç 3) mec. Çalışmalarıyla … Çağatay Osmanlı Sözlük
otoriteli — sf. Emretme, yaptırma gücüne sahip olan (kimse), otoriter Gruba yaklaşan Saniye Hanım otoriteli bir duruşla söze karıştı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
şartname — is., tic., Ar. şarṭ + Far. nāme Satın alma, satma, yaptırma, kiralama vb. işleri gerçekleştirmek isteyen tarafın düzenlediği, her iki tarafın da uymayı üstlendikleri şartların tespit edildiği resmî belge Birleşik Sözler satış şartnamesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaptırılmak — nsz Yaptırma işine konu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaptırım — is. 1) Yaptırma işi 2) huk. Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlama, müeyyide Birleşik Sözler yaptırım gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu — nazik bir işi, o işin inceliğini anlamayan bir kimseye yaptırma anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAVSİT — (C.: Tavsitât) (Vasat. dan) Aracı bulma. Aracılık yaptırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük