- yaptırım
- is.
1) Yaptırma işi2) huk. Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlama, müeyyideBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yaptırım — kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlama, müeyyide … Hukuk Sözlüğü
yaptırım gücü — is. Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlayan güç … Çağatay Osmanlı Sözlük
müeyyide — yaptırım; destek; hukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak ve zorlamak için yasalara konulan hükümler; bir kuralın emir ve yasaklarına uyulmadığı zaman karşılaşılacak olan tepki … Hukuk Sözlüğü
ceza — is., Ar. cezāˀ 1) Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım 2) huk. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım ... kimse insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
askerî ambargo — is., ask. Bir ülkeyi cezalandırmak amacıyla askerî alanda yaptırım uygulama … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekonomik ambargo — is. Cezalandırmak amacıyla bir ülkeye ekonomik alanda yaptırım uygulama … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelenek — is., ği, top. b. Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane Şair yeni bir dil yaratabilir ama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güç — 1. sf. 1) Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2) zf. Zorlukla Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gücü gücüne güçbeğenir güç bela Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hukuk — is., ç., Ar. ḥuḳūḳ 1) Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez. P. Safa 2) Bu yasaları konu alan bilim Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası hukuka… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müeyyide — is., huk., Ar. muˀeyyide Yaptırım … Çağatay Osmanlı Sözlük