- yargıcı
- is.
HakemBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sorgu yargıcı — is., huk. Sanıkları sorguya çeken yargıç, sorgu hâkimi, müstantik … Çağatay Osmanlı Sözlük
yan yargıcı — is., sp. Yardımcı hakem … Çağatay Osmanlı Sözlük
yardımcı yargıcı — is., sp. Başyargıcıya yardımcı olan yetkili … Çağatay Osmanlı Sözlük
yardımcı hakem — is., sp. 1) Karşılaşmalarda sayıları, uyarmaları tespit eden ve sonuç ile birlikte tutanağı yazıp imza eden yetkili, yan hakem, yan yargıcı 2) Futbol karşılaşmalarında oyun alanının yan çizgisi boyunca oyunu takip eden, kuralların yerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müstantik — is., huk., esk., Ar. mustanṭiḳ Sorgu yargıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorgu — is. 1) Sorma işi Soracakları varmış yıllardır sorarlar / Anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek. A. İlhan 2) huk. Ceza muhakemeleri usul kanununa göre, sanığın araştırma konusu olayla ilgili olarak yargıç karşısındaki beyanı, istintak Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorgu hâkimi — is., huk. Sorgu yargıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
temizlemek — i 1) Arıtmak Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler. H. Taner 2) Sakıncalı, pürüzlü bir işi olumlu sonuçlandırmak 3) mec. Bitirmek, tüketmek Bir aylık iş vardı, bir haftada temizledim. Bir tepsi böreği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yardımcı — is. 1) Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan Savcı yardımcısı, bütün savcı yardımcıları gibi, zeki bir adamdı. H. Taner 2) sf. Yardımı olan (şey, nesne) Vücut yapısı da onun güldürücülüğünde ayrı … Çağatay Osmanlı Sözlük