- yaşama
- is.
Yaşamak işi
Nasıl yaşamayı bırakmak nasıl / Bir memleket mi bu, bir elbise mi ki?
- F. H. DağlarcaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nasıl yaşamayı bırakmak nasıl / Bir memleket mi bu, bir elbise mi ki?
- F. H. DağlarcaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yasama — is. 1) Yasa koyma, yasa yapma, teşri 2) huk. Genel, soyut, objektif ve sürekli nitelikte kurallar koyma Birleşik Sözler yasama dokunulmazlığı yasama dönemi yasama gücü yasama hakkı yasama kurulu yasama kuvveti … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasama dokunulmazlığı — yasama organı üyelerinin, adli kovuşturmadan korunarak görevlerini serbestçe yapabilmelerini sağlayan anayasa ilkesi, teşrii masuniyet … Hukuk Sözlüğü
yasama gücü — is., huk. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasa yapma, yasa koyma, değiştirme ve kaldırma yetkisi, yasama hakkı, yasama yetkisi, yasama kuvveti, teşrii kuvvet, teşri kuvveti … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasama dokunulmazlığı — is. Yasama organı üyelerinin, adli kovuşturmadan korunarak görevlerini serbestçe yapabilmelerini sağlayan anayasa ilkesi, teşrii masuniyet Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasama hakkı — is., huk. Yasama gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasama kuvveti — is., huk. Yasama gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasama yetkisi — is. Yasama gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşama çabası — is. Canlı varlıkların bulundukları çevrenin her türlü zorluğu karşısında yaşayabilmek için verdikleri savaş, yaşama uğraşısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşama sevinci — is. 1) Maddi, manevi mutluluk içinde yaşama 2) Durumundan, yaşantısından memnun olma duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaşama uğraşısı — is. Yaşama çabası … Çağatay Osmanlı Sözlük