yavaşlamak

yavaşlamak
nsz
Yavaş gitmeye başlamak, hızını azaltmak, yavaş olmak

Öfke ve siniri dalga gibi dinerek sesi yavaşladı.

- F. R. Atay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • yawalmak — yavaşlamak, I, 397 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağırlaşmak — nsz 1) Ağır duruma gelmek 2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk. R. N. Güntekin 3) Yavaşlamak Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tavsamak — nsz Bir iş, bir durum vb. gücünü, hızını kaybetmek, yavaşlamak, gevşemek Sonra sonra ziyaretler seyrekleşti, gitgide büsbütün tavsadı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yavaşlama — is. Yavaşlamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hızını almak — 1) şiddetini yenmek, yatışmak Fırtına hızını aldı. 2) yavaşlamak, hızını yitirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adımlarını seyrekleştirmek — hızlı yürürken yavaşlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DAHDAHA — Yorulmak, yorultmak. * Yavaşlamak. * Muti etmek, emre itaat ettirmek. * Hor etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”