ağırlaşmak

ağırlaşmak
nsz
1) Ağır duruma gelmek
2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak

Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk.

- R. N. Güntekin
3) Yavaşlamak

Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni sararıyor, hareketleri ağırlaşıyordu.

- A. Ş. Hisar
4) Gebe kadın doğurması yaklaşmak
5) Ağırbaşlı olmak
6) Yiyecek bozulmaya yüz tutmak

Bu et yarına kalırsa ağırlaşır.

7) mec. Güçleşmek, zorlaşmak

Geçim şartları ağırlaştı.

8) Organ görevini yapamaz duruma gelmek
9) mec. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak

Hasta ağırlaştı.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • dili ağırlaşmak — hastalık sebebiyle güçlükle söz söyleyebilmek, güçlükle konuşmak Hastaya bazı şeyler soruyor. Fakat anlaşılır cevaplar alamıyordu. Birkaç saatin içinde kaynımın dili ağırlaştı. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • agrumak — ağırlaşmak I, 273 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağırlaşma — is. Ağırlaşmak durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fenalaşmak — nsz 1) Kötü bir duruma girmek İş fenalaştı. 2) Hastanın durumu ağırlaşmak 3) Ansızın bayılacak gibi olmak Kendisini tam Cemile nin karşısında görünce fenalaştı. M. C. Kuntay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurşunlaşmak — nsz Kurşun gibi ağırlaşmak ... bavulu kurşunlaştı, top gülleleri daha hafif gelirdi. T. Dursun K …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pelteleşmek — nsz 1) Pelte kıvamını almak 2) mec. Çok yorulmak Çok yoruluyorlardı elbet, gövdeleri pelteleşiyordu, kıpırdayacak hâlleri kalmıyordu. M. Uyguner 3) mec. Donuklaşmak, yumuşamak, ağırlaşmak Tramvay çanları bile sertliklerini kaybederek pelteleşmiş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çerlenmek — vücut ağırlaşmak, agrımak, hastalanmak I, 322; 11. 244, 245 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • küçenmek — gücü kuvveti kalmamak; zulmetmek; agırlaşmak, fazla yüklenmiş olmak II,148, 156 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • KEZZ — Boğazına çıkana kadar yemek. * Çok yemekten dolayı ağırlaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”