- yazık
- is., -ğı
1) Herkesi üzebilecek şey, günah2) ünl. Acınma, üzüntü anlatan bir söz
Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?
3) ünl. Kınama anlatan bir sözYazık sana! Böyle mi yapacaktın?
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yazık etmek (veya olmak) — bir şey veya kimseye zarar vermek (verilmek) Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazık günah — ünl. Büyük üzüntü ve kınama anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
günah olmak — yazık olmak Bu mala bu kadar para vermek günah olur … Çağatay Osmanlı Sözlük
esiz — yazık, esef, III, 51bkz: essiz, ısız, ıssız, isiz … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MAA-T-TEESSÜF — Yazık ki. Esefle. Teessüfle beraber … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAAL-ESEF — Yazık ki. Maalesef … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Candan Ercetin — Candan Erçetin Candan Erçetin Naissance 10 février 1963, Kırklareli … Wikipédia en Français
Candan Erçetin — Naissance 10 février 1963, Kırklareli, Turquie Années d activité de … Wikipédia en Français
hebâ — (A.) [ ﺎﺒه ] boş. ♦ hebâ etmek yitirmek, yazık etmek, elden kaçırmak. ♦ hebâ olmak yitmek, yazık olmak, yok olmak. ♦ hebâya gitmek boşa gitmek, yazık olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
heder — (A.) [ رﺪه ] yazık olma, boşa gitme. ♦ heder etmek yazık etmek, yitirmek, boşa harcamak. ♦ heder olmak yazık olmak, yitmek, kaybolmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü