yazık etmek (veya olmak) — bir şey veya kimseye zarar vermek (verilmek) Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazık günah — ünl. Büyük üzüntü ve kınama anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
günah olmak — yazık olmak Bu mala bu kadar para vermek günah olur … Çağatay Osmanlı Sözlük
esiz — yazık, esef, III, 51bkz: essiz, ısız, ıssız, isiz … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MAA-T-TEESSÜF — Yazık ki. Esefle. Teessüfle beraber … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAAL-ESEF — Yazık ki. Maalesef … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Candan Ercetin — Candan Erçetin Candan Erçetin Naissance 10 février 1963, Kırklareli … Wikipédia en Français
Candan Erçetin — Naissance 10 février 1963, Kırklareli, Turquie Années d activité de … Wikipédia en Français
hebâ — (A.) [ ﺎﺒه ] boş. ♦ hebâ etmek yitirmek, yazık etmek, elden kaçırmak. ♦ hebâ olmak yitmek, yazık olmak, yok olmak. ♦ hebâya gitmek boşa gitmek, yazık olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
heder — (A.) [ رﺪه ] yazık olma, boşa gitme. ♦ heder etmek yazık etmek, yitirmek, boşa harcamak. ♦ heder olmak yazık olmak, yitmek, kaybolmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü