- yeniden
- zf.
Gene, yine, bir daha, tekrar
Yemekhaneye indiğim zaman gönül bulantılarım yeniden teperdi.
- Y. K. KaraosmanoğluBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yemekhaneye indiğim zaman gönül bulantılarım yeniden teperdi.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yeniden kurma — is. Yeniden yapma … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeniden tasarımlama — is. Bir tasarımı yeniden gözden geçirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeniden yeniye — zf. Çok yakın bir süreden beri, çok yakın geçmişte Bu gibi kitaplar bizde yeniden yeniye çıkmaya başladı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeniden yapılanma — is. Bir kurum, kuruluş veya işletme personel ve çalışma düzeni bakımından yeni bir yapıya kavuşma … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeniden değerleme — vergi matrahının hesaplanmasıyla ilgili ekonomik kıymetlerin takdir ve tespiti; paranın değer kaybı gözönüne alınarak, bilançolardaki stoklar, sabit varlıklar gibi kalemlerde düzeltmeler yapılması … Hukuk Sözlüğü
körpelenmek — yeniden çıkmak, yeniden bitmek III, 200 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ara vermek — yeniden başlamak için bir işi bir süre bırakmak, durmak Sabahtan beri ara vermeden yağan sessiz, ince nisan yağmuru. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
belini doğrultmak (veya doğrultamamak) — yeniden durumunu düzeltmek Aramızda benim bir daha belimi doğrultamamış neslimin en parlak gençleri vardı. R. N. Güntekin Belini biraz doğrultmuş, borçlarını ödemiş, daha rahat bir yaşam düzeyine erişmişti. M. Mungan … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı gelmek — yeniden canlanmak, canı yerine gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaytarın — yeniden, bir daha, başka defâ … Çağatay Osmanlı Sözlük