- yerme
- is.
Yermek işi, zem
Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir hikâyeciyi övebilmek için ötekilerini ulu orta yermeye başladılar.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yergici — is. Yerme huyu olan, yerme özelliği olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
Konrad Krainer — (* 1958 in Klagenfurt) ist ein österreichischer Bildungswissenschaftler. Inhaltsverzeichnis 1 Leben 2 Schwerpunkte 3 Mitgliedschaften (Auswahl) 4 … Deutsch Wikipedia
dördüzleme — is. Eski Yunan tiyatrosunda üçü trajedi, sonuncusu yerme dramı olan dört sahne eserinden oluşan bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
gıybet — is., Ar. ġiybet Çekiştirme, yerme, kötüleme, kov Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gıybet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerici — sf. Yeren, yerme işini yapan Dürüstlük paravanasının altında yerici ve olumsuz bir akımın gelişme istidadı gösterdiğine dikkat çeker. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerilmek — nsz Yerme işine konu olmak, kötülenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yermeci — is. Yerme huyu olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
zem — is., mmi, esk., Ar. ẕemm Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi Birleşik Sözler zemmetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hecâ — (A.) [ ﺎﺠه ] 1. hece. 2. yerme, hiciv … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hicâ — (A.) [ ﺎﺠه ] yerme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü