yıpranmak

yıpranmak
nsz
1) Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek

Gömleği ütülü ama yıpranmıştı.

- Y. Z. Ortaç
2) Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak

Dikiş makinesi kullanıla kullanıla yıprandı.

3) Saygınlığı azalmak
4) mec. Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak

Onun zekâsı hiç yıpranmamış.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • aşınmak — nsz 1) Birbirine sürtünerek incelmek 2) Eskimek, yıpranmak 3) Çıkıntıları silinmek, düzleşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çürümek — nsz 1) Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta. B. R. Eyuboğlu 2) Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eskimek — nsz 1) Eski duruma gelmek Artık eskidiğimiz için evde de pek telaş etmezler. R. N. Güntekin 2) Yıpranmak Yerde değerli ama artık eskimiş bir halı. T. Buğra 3) Yaşlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • farımak — nsz 1) Güçsüz düşmek, yorulmak 2) Eskimek, yıpranmak 3) Vazgeçmek, usanmak Sakin olsam bu sevdadan farısam / Balsız kovan gibi bomboş olurum. Âşık Veysel 4) hlk. Kocamak, yaşlanmak, ihtiyarlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıpranma — is. 1) Yıpranmak işi 2) tıp Doku bozukluğu Birleşik Sözler yıpranma payı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canı çıkmak — 1) çok yorulmak veya çok zorluk çekmek Çalışmaktan canım çıktı. 2) ölmek Herifin burnunu sıksan canı çıkacak. S. F. Abasıyanık 3) çok yıpranmak Her gün giyilmekten elbisenin canı çıktı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaprulmak — yapışmak; yıpranmak III, 107 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • DAŞTEN — f. Tutmak, elde etmek, mâlik olmak, zimmetine geçirmek. * Zabtetmek, gasbetmek, almak. * Görüp gözetlemek. * Eskimek, yıpranmak, harab olmak, köhneleşmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”