- yoksunluk
- is., -ğu
Yoksun olma durumu, mahrumluk, mahrumiyet
Türlü yoksunluk içinde küflen küflen ve bir kere olsun ağzını açıp da bir yakınmada, bir sızlanmada bulunmaya cesaret edeme.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Türlü yoksunluk içinde küflen küflen ve bir kere olsun ağzını açıp da bir yakınmada, bir sızlanmada bulunmaya cesaret edeme.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boşluk — is., ğu 1) Oyuk, çukur, kapanmamış yer 2) Kesinti, kopukluk 3) Boş geçen süre Bu boşluktan sıkılıyorum. 4) Eksiklik, yoksunluk duygusu Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu. S. F. Abasıyanık 5) mec. Yetersizlik O günden bugüne olanları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahrumiyet — is., Ar. maḥrūmiyyet Yoksunluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahrumluk — is., ğu Yoksunluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzenti — is. Manevi hazdan yoksunluk Şu iftara çağrılış bile üzenti gibi geldi, kendimden sıkıldım. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
fakd — (A.) [ ﺪﻘﻓ ] yokluk, yoksunluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
fıkdân — (A.) [ ناﺪﻘﻓ ] yoksunluk, bulunmama, yokluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
mahrumiyet — (A.) [ ﺖﻴﻡوﺮﺤﻡ ] yoksunluk, mahrumluk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü