- yuf borusu
- is., hlk.
1) Boynuzdan yapılan bir tür boru, nefir2) Kınama, üzüntü ve nefret bildirme
Yürü bakkallar paşası yürü, yuf borusu seni bekliyor.
- Ö. SeyfettinAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yürü bakkallar paşası yürü, yuf borusu seni bekliyor.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yuf borusu öttürmek — ölmek Mektubun elinize değmesinden epeyce zaman evvel dünyaya yuf borusu öttürmüş olacak. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuf borusu çalmak — (birine) kınama, üzüntü ve nefretini bildirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuf — ünl. Kınama, üzüntü, nefret bildiren bir söz Birleşik Sözler yuf borusu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yuf ervahına … Çağatay Osmanlı Sözlük
boru — is. 1) Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir Soba borusu kazanın içinden geçerdi. N. Cumalı 2) Borazan Ankara da ilk sabah boru sesinden uyandım. R. E. Ünaydın Birleşik Sözler boru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefir — is., esk., Ar. nefīr Yuf borusu … Çağatay Osmanlı Sözlük