yumuşatmak

yumuşatmak
-i
1) Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek
2) mec. Kabalığını, katılığını, sertliğini veya acımasızlığını ortadan kaldıracak duruma getirmek

Karşıma geçip beni yumuşatınca razı olup susuyordum.

- S. M. Alus

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • TERHİM — Yumuşatmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İLANE — Yumuşatmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TELYİN — (Leyyin. den) Yumuşatmak. Eritmek. * İçi yumuşatmak, kabızlıktan kurtarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • badem yağı — is. Bademden çıkarılan ve deri, kösele vb.ni yumuşatmak için kullanılan yağ …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilkecilik — is., ği İlkeci olma durumu Uçları hafif yukarı kalkık ağzı, yüzdeki ilkeciliği yumuşatmak ister gibiydi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabartmak — i 1) Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. Ç. Altan 2) Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lamba karpuzu — is. Işığı yumuşatmak için lambalara geçirilen, mat camdan, basık vazo biçiminde nesne, karpuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tıraş sabunu — is. Tıraşı kolaylaştırmak, sert kılları yumuşatmak için kullanılan sabun …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatıştırmak — i 1) Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı. 2) Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi. Y. Z. Ortaç 3) Yumuşatmak, razı etmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumuşatma — is. 1) Yumuşatmak işi 2) sp. Yoğun alıştırmalardan sonra bir kası hiçbir gerginlik veya kasılma bırakmadan dinlendirme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”