TERHİM — Yumuşatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLANE — Yumuşatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TELYİN — (Leyyin. den) Yumuşatmak. Eritmek. * İçi yumuşatmak, kabızlıktan kurtarmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
badem yağı — is. Bademden çıkarılan ve deri, kösele vb.ni yumuşatmak için kullanılan yağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilkecilik — is., ği İlkeci olma durumu Uçları hafif yukarı kalkık ağzı, yüzdeki ilkeciliği yumuşatmak ister gibiydi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabartmak — i 1) Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. Ç. Altan 2) Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lamba karpuzu — is. Işığı yumuşatmak için lambalara geçirilen, mat camdan, basık vazo biçiminde nesne, karpuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıraş sabunu — is. Tıraşı kolaylaştırmak, sert kılları yumuşatmak için kullanılan sabun … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatıştırmak — i 1) Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı. 2) Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi. Y. Z. Ortaç 3) Yumuşatmak, razı etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumuşatma — is. 1) Yumuşatmak işi 2) sp. Yoğun alıştırmalardan sonra bir kası hiçbir gerginlik veya kasılma bırakmadan dinlendirme … Çağatay Osmanlı Sözlük