- yutma
- is.
Yutmak (I), (II) işi
Ne bulursam yutmaya mecbur kalıyordum, zayıflamış, sersemlemiş, neşesizleşmiştim.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yutma
Look at other dictionaries:
İZDİRAD — Yutma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEL' — Yutma. Emme. * Belirsiz etme. Ortadan kaldırma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gastroskop — is., bu, tıp, Fr. gastroscope Yutma borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının gözle görülmesini sağlayan, hastaya ağız yolu ile uygulanan fiberoptik alet … Çağatay Osmanlı Sözlük
hap — 1. ünl. Çocuk dilinde yiyeceği yutma sesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hap etmek 2. is., Ar. ḥabb 1) Kolayca yutulabilmesi için toparlak durumuna getirilmiş ilaç Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş. B. Felek 2) argo Bir içimlik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yutturmak — 1. nsz Kandırmak, aldatmak Çölde karıncalar tosbağaları taşır, bunlar nedir ki diye bir yalan uyduruyor, oğluna yutturuyordu. R. H. Karay 2. i, e Yutma (I) işini yaptırmak veya yutmasını sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yutturulmak — 1. nsz Yutturma (II) işi yapılmak Aldatıldığına, aptal yerine konulduğuna, iki kocadan artakalmış Huriser in ona kızoğlankız diye yutturulmak istenişine içerlemişti. H. Taner 2. nsz Yutma (I) işi yaptırılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yutulmak — nsz Yutma işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yutum — is. Yutma işi Birleşik Sözler hece yutumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bel' — (A.) [ ﻊﻠﺑ ] 1. yutma. 2. yutulma. ♦ bel edilmek yutulmak. ♦ bel etmek yutmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ötüş — bir çeşit çocuk oyunu; bu oyunda ütme, yutma I, 60bkz: ütü ş … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
