- yürüme
- is.
Yürümek işi
Kılıcını kaldırdı, ağır ağır hocaya doğru yürümeye başladı.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kılıcını kaldırdı, ağır ağır hocaya doğru yürümeye başladı.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MEŞY — Yürüme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADF — Yürüme hızı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEMEŞŞİ — Yürüme (Mâneviyatta daha çok kullanılır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VEGİF — Yürüme sürati. * Ses sürati, ses hızı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Mihimaru GT — Saltar a navegación, búsqueda mihimaru GT Información personal Origen Japón Informació … Wikipedia Español
mihimaru GT — Datos generales Origen Japón Información artística … Wikipedia Español
yürüyüş — is. 1) Yürüme işi veya biçimi 2) Spor amacıyla yapılan yürüme Her sabah bir saat yürüyüş yaparım. 3) Bir olayı protesto etmek, bir konuya dikkati çekmek amacıyla topluca yürüme Gösteri yürüyüşü. 4) ask. Birliklerin bir yerden başka bir yere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUTAYTA — Sallana sallana kibirlenerek yürüme. İzzetli ve kibirli yürüme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBAHTUR — Dalgalanmak, dalgalanır olma. * Kibirlenerek yürüme, kibirli kibirli yürüme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZAHF — (C.: Zuhuf) Ayaklarını sürüyerek yürüme. Sürünerek yürüme. * (Çocuk) emekleme. * Askerin, düşmana karşı emekliyerek ilerlemesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük