yürümek

yürümek
nsz
1) Adım atarak ilerlemek, gitmek

Kafası yerde, kamburunu çıkarmış, yürüyordu.

- H. Taner
2) -e Karada veya suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek

Buz dağları güneye yürümüş.

3) Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek

Çocuk erken yürüdü.

4) Yayan gezmek, yayan gitmek

Gölgesinde yürüdüğü duvarın arkasından bir horoz sesi fark etti.

- Ö. Seyfettin
5) Yol almak

Biraz yürüyelim, geç kaldık.

6) -e Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak

Dallara su yürümek.

7) -e Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek

Asker kaleye yürüdü.

8) Faiz, hesap edilmek, işlemek

Bu paranın faizi yüzde beşten mi yürüyor?

9) Geçmek, ilerlemek, değişmek

Doktor o hayatın dışında kalmış. Bu ne demek? Bu, o demek ki hayat yürümüş gitmiş, birlikte yürüyememiş.

- M. Ş. Esendal
10) Bir işte ileri gitmek
11) mec. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek

Bu evliliğin yürümeyeceği daha başından anlaşılmıştı ama belki yürütürüz demiştim.

- Z. Selimoğlu
12) argo Ölmek

O da yürümüş.

Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ağır aksak yürümek (veya gitmek veya ilerlemek) — 1) yavaş olarak, istenilen hızda olmayarak yürümek (gitmek, ilerlemek) Hava ve su kirlenmesine karşı mücadele ağır aksak yürüdü. 2) düzensiz, aralıklı olarak yürümek (gitmek, ilerlemek) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşağı yukarı yürümek — bir baştan bir başa yürümek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak) — ördek gibi iki yana sallanarak yürümek (gitmek, koşmak) Hani biz bir çayırda arabayla geçerken bir boğa çıkageldi, köylü korkudan nasıl badi badi koşmaya başlamıştı? A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dıbır dıbır yürümek — hafif ve düzenli biçimde ses çıkararak yürümek Görevlilerin edalı ve dıbır dıbır yürüyüşleri bir geçit töreni izlenimini verir. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tıpış tıpış yürümek — 1) kısa adımlarla çabuk yürümek 2) mec. ister istemez bir yere gitmek veya bir yerden ayrılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • peşinden yürümek — 1) birinin arkasından yürümek, gitmek 2) mec. bir kimseye her konuda uymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Hakkın rahmetine kavuşmak (veya Hakka kavuşmak veya Hakka yürümek) — ölmek Hüsmen Hakka kavuştu diye mırıldandı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • izinden yürümek — (birinin) birine içten bağlanarak onun başladığı işi aynı anlayışla sürdürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geriye yürümek — huk. öncesini kapsamak İptal kararları geriye yürümez. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alıp yürümek — az zamanda çok ilerlemek, yayılmak, çoğalmak, artmak Bu kasıt tertibi, aramızı bozabilecek bir cinayet davasının alıp yürümesine, dallanıp budaklanmasına yol açtı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”