- yüzlü
- sf.
1) Yüzü herhangi bir nitelikte olan
Yanında ... kapkara yüzlü, bembeyaz dişli lakin çırılçıplak olmayan bir de zenci vardı.
- R. H. Karay2) mec. Şımartılmış, yüz bulmuş (kimse)Birleşik Sözler- ikiyüzlü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yanında ... kapkara yüzlü, bembeyaz dişli lakin çırılçıplak olmayan bir de zenci vardı.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüzlü yüzlü — zf. Utanmadan, sıkılmadan, çekinmeden Borcunu vermediği hâlde yüzlü yüzlü yine para istiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
dört yüzlü — sf. 1) Dört yüzü olan, çok yüzlü 2) is., mat. Tabanı üçgen olan piramit … Çağatay Osmanlı Sözlük
duvar yüzlü — sf. Vurdumduymaz Bu tip duvar yüzlü politikacılar, üstelik pişkin pişkin sırıtmaktalar. Ne hesap veriyorlar ne de temize çıkıyorlar. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki yüzlü — sf. 1) İki tarafı olan İki yüzlü kumaş. 2) İki taraflı kullanılan … Çağatay Osmanlı Sözlük
nur yüzlü — sf. Saygı uyandıran, pak yüzlü (ihtiyar) … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş yüzlü — is., geom. Beş yüzü olan cisim … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatık yüzlü — sf. Yüzü asık olan, çatık çehreli, çatık suratlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok yüzlü — is., mat. Bütün yüzleri birer çokgen olan şekil … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğri yüzlü — sf. Asık suratlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
güler yüzlü — sf. Yakınlık gösteren, içten davranan … Çağatay Osmanlı Sözlük