- zaman zarfı
- is., dbl.
Bir fiilin anlamını zaman kavramı ile sınırlandıran zarf, zaman belirteci
Yarın yazacağım. Şimdi geliyorum. Sabahleyin vereceksiniz.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yarın yazacağım. Şimdi geliyorum. Sabahleyin vereceksiniz.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zaman — is., Ar. zamān 1) Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin 2) Bu sürenin belirli bir parçası, vakit Efendiler,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaman belirteci — is., dbl. Zaman zarfı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÎNEİZİN — (Zaman zarfı) o zaman, o sıra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zarf — is., esk., Ar. ẓarf 1) Kap, kılıf, sarma 2) İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. A. Haşim 3) İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap Kenarları ezik bir çift … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorulu görünüm — is., dbl. Soru biçimindeki bir fiilin bir başka fiilden önce gelerek zaman zarfı görevinde kullanılması Ali gitmem dedi mi gitmez … Çağatay Osmanlı Sözlük
İZA-MA — Gr: Zaman zarfı olan izâ ya müsavidir. Müzari fiilinden evvel gelirse onu cezm eder … Yeni Lügat Türkçe Sözlük