- zannetmek
- nsz, -der, Ar. ẓann + T. etmek
Sanmak
O kapalı zannettiğiniz ufuk birdenbire açılır.
- H. C. Yalçın
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zannetmek
Look at other dictionaries:
sanmak — nsz, ır 1) Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek Sahiden hasta sanıyorlar, tebdilihava tavsiye ediyorlardı. S. F. Abasıyanık 2) Gibi gelmek, farz etmek Bu hareketimi tamamıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zan — is., nnı, Ar. ẓann Sanı Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu. M. C. Kuntay Birleşik Sözler zannetmek zanneylemek zannolunmak hüsnüzan suizan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
zannetme — is. Zannetmek durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
sanısına kapılmak — sanmak, zannetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
öyle gelmek — (birine) sanmak, zannetmek Bana öyle gelirdi ki çocuklar yalnız kışın büyürler. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
zann — (A.) [ ﻦﻇ ] zan, sanı. ♦ zannedilmek sanılmak. ♦ zannetmek sanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sagınmak — sağar görünmek II, 152 sanmak, zannetmek; sözle yard ım etmek II … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HAMLETMEK — Yüklemek, zannetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEFERRÜS — Ferasetle bir şeyi kestirmek. Bir şeyi dikkat ve teemmül ederek isabetli olarak idrak etmek, anlamak. * Zannetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZANN — şüphe. Zannetmek, samak. Sezme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
