zarfında

zarfında
zf.
Belli bir sürede, belli bir süre içinde

Aynı yorganı bir ay zarfında üç beş defadan fazla kullanmazdı.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • içinde — zf. 1) Süresince, zarfında Bu yarım saat içinde evde neler geçti? Y. Z. Ortaç 2) Ortamında Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz. F. R. Atay 3) ... ile dolu bir biçimde Yüzü kırışık içinde. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imamet — is., esk., Ar. imāmet İmamlık Bu zaman zarfında Bedri yi yetiştiremezsem imamet elden gider, biz, açlıktan ölürüz. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yutmak — 1. i, ar 1) Haksız olarak kendine mal etmek, zorbalıkla elinden almak Sakarya nın doğusunda Türk Ordusu da kıvrılarak bu canavarın Ankara yı yutmasına mâni olmaya çalışıyordu. H. E. Adıvar 2) Oyunda bir şey kazanmak 2. i, ar 1) Ağızda bulunan bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gece gündüz dememek — 1) vaktin uygun olup olmadığına bakmamak, vakit seçmemek 2) bir işi sürekli olarak, ara vermeksizin yapmak Bu müddet zarfında miralay bey gece demiyor, gündüz demiyor, ha babam ha çalışıyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mucize göstermek — 1) olağanüstü bir olay yaratmak Millî hareket bu son bir sene zarfında o kadar süratli bir mucize gösterdi ki büyüklüğüyle gözleri kamaştırıyor. Y. K. Beyatlı 2) sadece peygambere özgü, insan aklının ve kabiliyetinin erişemeyeceği… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • halt karıştırmak — tkz. halt etmek Şu kendisine üç saniye gibi gelen bir saat on beş dakika zarfında ne halt karıştırmıştı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FİTNE-İ ÂHİRZAMAN — Âhirzamandaki fitne. Deccal fitnesi.(Rivayette var ki: Fitne i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz. Bunun için binüçyüz sene zarfında emr i Peygamberîyle bütün ümmet o fitneden istiaze etmiş, azâb ı kabirden sonra $ vird i …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HIZANE — Bir şeyi bir şeye ilâve etmek. * Fık: Hak ve salâhiyeti haiz olan kimsenin belirli müddet zarfında çocuğunu besleyip büyütmek ve terbiye etmek üzere yanında bulundurması. * Bir şeyi kucağına almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HÂTEM — Mühür. Üzerinde yazı olan ve mühür yerine kullanılan yüzük. * Son. En son.(...Sath ı arzda altı ay zarfında beşerin haşrini temsil eden o sayısız haşir ve neşirlerde görünen rububiyetin o tasarruf u aziminde pek yüksek, büyük ve ince nakışlı bir… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NAMAZ — f. İslâmın beş şartından birisidir. * Duâ. * Zikir. * Kur an. * Kunut. * Rüku. * Salât. * Şükür. * Tesbih. * Secde. * Hamd. (Bak: Salât Târik üs salât)(Arkadaş! Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir nisbet ve ulvi bir münasebet ve nezih bir… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”