zebun

zebun
sf., esk., Far. zebūn
Güçsüz, zayıf, âciz

İnsan gözünden ziyade, bu kafese konmuş vahşi, yırtıcı hayvanların, içleri hırs, haşinlik ve ürkeklikle dolu, heybetli fakat zebun gözlerine benziyordu.

- R. H. Karay
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • zebun etmek — güçsüz bırakmak, zavallı duruma düşürmek veya getirmek Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek. Y. S. Selim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zebun kalmak — güçsüz, zavallı durumda bulunmak Bir zaman gelir ki sırf kendi icadımız olan bir his elinde zebun kalırız. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zebûn — (F.) [ نﻮﺑز ] 1. alçak. 2. aciz, zavallı. 3. güçsüz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ZEBUN — f. Zayıf, güçsüz, âciz. * Alışverişte aldanan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • zebun — çok zayıf, çok kötü …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • zebun olmak — güçsüz duruma düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zebûn etmek — 1. alçaltmak. 2. aciz bırakmak. 3. güçsüz bırakmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • zebûn olmak — 1. alçalmak. 2. aciz kalmak. 3. güçsüz kalmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ZEBUN-KUŞ — Düşkünleri ezen. Zâlim. Gaddar. VURUCU, VURAN MÂNASINA G ULAĞA ÇALINAN. ZEBAN ZED Yayılmış söz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • arığmak — zebun, argın olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”