zebun etmek — güçsüz bırakmak, zavallı duruma düşürmek veya getirmek Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek. Y. S. Selim … Çağatay Osmanlı Sözlük
zebun kalmak — güçsüz, zavallı durumda bulunmak Bir zaman gelir ki sırf kendi icadımız olan bir his elinde zebun kalırız. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
zebûn — (F.) [ نﻮﺑز ] 1. alçak. 2. aciz, zavallı. 3. güçsüz … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZEBUN — f. Zayıf, güçsüz, âciz. * Alışverişte aldanan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zebun — çok zayıf, çok kötü … Beypazari ağzindan sözcükler
zebun olmak — güçsüz duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zebûn etmek — 1. alçaltmak. 2. aciz bırakmak. 3. güçsüz bırakmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
zebûn olmak — 1. alçalmak. 2. aciz kalmak. 3. güçsüz kalmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZEBUN-KUŞ — Düşkünleri ezen. Zâlim. Gaddar. VURUCU, VURAN MÂNASINA G ULAĞA ÇALINAN. ZEBAN ZED Yayılmış söz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arığmak — zebun, argın olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük