zencefil

zencefil
is., bit. b., Ar. zencebīl
1) Zencefilgillerden, Hindistan ve Malezya'da yetişen, yaklaşık 100 cm yüksekliğinde, kamış görünüşünde, çok yüksek ve otsu bir bitki (Zingiber officinale)
2) Bu bitkiden elde edilen ve baharat olarak kullanılan toz

Kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • Acem pilavı — is. İçine safran ve zencefil eklenerek yapılan, İran usulü bir pilav çeşidi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baharat — is., ç., Ar. bahārāt Yiyecek ve içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber vb. maddeler, bahar (II) Alttan alta, keskin bir baharat kokusu hissediliyor. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ektirmek — i, e Ekme işini yaptırmak Üstüne bol zencefil ektirdiğim salep fincanını iki elimle kavradım. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zencefilgiller — is., ç., bit. b. Bir çeneklilerden, zencefil, kakule, zerdeçal gibi güzel kokulu bitkileri içine alan bir familya …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırtını dayamak (veya vermek) — 1) (birine) bir yere dayanmak, yaslanmak ... kocaman duvara sırtını vererek üstüne zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerlerdi. S. F. Abasıyanık 2) (birine) güçlü birine, bir yere güvenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zencebîl — (A.) [ ﻞﻴﺒﺠﻥز ] zencefil …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”