- zımpara
- is., jeol., Far. sunpāre
Çok sert alümin billurları kapsayan ve aşındırıcı olarak kullanılan doğal kayaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zımpara kâğıdı — is. Maden, tahta ve daha başka şeylerin yüzünü aşındırıp düzeltmeye ve parlatmaya yarar, üstüne zımpara tozu yapıştırılmış kalınca kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
zımpara taşı — is. Yüzeylerinden biri üzerinde çalışılan ve düzlemsel yüzeyleri düzeltmede kullanılan taşlama taşı … Çağatay Osmanlı Sözlük
zımpara tozu — is. Taş kesme çarklarının üzerine yapıştırılan maden tozu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bant zımpara — is. Çekmeye dayanıklı, uzun kâğıt veya bezden üretilmiş, genellikle zımparalama makinelerinde kullanılan aşındırma gereci … Çağatay Osmanlı Sözlük
disk zımpara — is. Mermer ve metal maddeleri kesmeye veya temizleyip parlatmaya yarayan alet … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜMPARE — Zımpara … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SÜNBAZİH — Zımpara … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bant — is., dı, Fr. bande 1) Yapılış özelliğine göre sarma, yapıştırma vb. işlerde kullanılan düz, ensiz, yassı bağ, şerit, izole bant 2) Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmış ilaçlı küçük şerit 3) Ses alma aygıtlarında seslerin kaydı için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilemek — i 1) Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek 2) mec. Güçlendirmek, etkisini artırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşluklu serpme — is. Zımpara üretiminde tanecikler arasında % 50 boşluk kalacak biçimde düzenlenen tane yapıştırma işlemi … Çağatay Osmanlı Sözlük