zincir vurmak — 1) (birine) elini ayağını bağlamak 2) (birine) özgürlüğünü elinden almak Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. M. A. Ersoy … Çağatay Osmanlı Sözlük
zincir gibi — art arda sıralanmış şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
çulan — zincir, köstek, bend, boğa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kişen — zincir, boğa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökene — zincir, bend, köstek … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEBE — Zincir veya halkadan örme zırh. Cevşen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEFEKKÜK — Zincir halkası gibi birbirinden ayrılma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
pranga — is., esk., İt. branca Ağır cezalıların ayaklarına takılan kalın zincir Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti. F. R. Atay Birleşik Sözler pranga cezası pranga kaçağı pranga mahkûmu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller prangaya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SİLSİLE — Birbirine bağlanan, bir sıra meydana getiren şey. Zincir. Zincir gibi birbirine ekli ve bitişik olan. * Soy, sop. * Sıradağ. * Seri. Dizi. * Ard arda gelen şeylerin meydana getirdiği sıra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İstiklâl Marşı — The title of this article contains the characters İ, ş, ı, and â. Where they are unavailable or not desired, the name may be represented as Istiklal Marsi. İstiklâl Marşı English: Independence March … Wikipedia