ziyade

ziyade
sf., Ar. ziyāde
1) Çok, daha çok, daha fazla

Tevkifhane müdürü de bizden ziyade onlarla ahbaplık etti.

- F. R. Atay
2) esk. Çoğalma, artma
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • ziyâde — (A.) [ ﻩدﺎیز ] fazla, çok …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ZİYADE — Artan, fazla kalan. Çok bol. Fazladan. * Artma, çoğalma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ziyade — fazla; çok; aşırı …   Hukuk Sözlüğü

  • ziyade olsun! — yemekte bulunanlara veya yemeğe buyurun diyenlere artsın, çoğalsın anlamında söylenen bir nezaket sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Allah ziyade etsin — Tanrı artırsın anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kakalağan — ziyade bağırıcı tavuk ve sayir, ziyade haykırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çapkuramak — ziyade yaralamak, parçalamak, üst üstüne çapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanıkmak — ziyade doyup kanmak, ikna olmak, tasdik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rencimek — ziyade sarhoş olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yankşamak — ziyade söylemek, çene yarışdırmak, gevezelik etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”